Hastalıklara savaş açan 5 süper besin!

Bazı besinlerin bazı hastalılara şifa olduğunu biliyor muydunuz? İşte hastalıklarla savaşan o 5 besin!

Hastalıklara savaş açan 5 süper besin!

Dünya genelinde kadınların yarısından fazlasında beslenme eksiklikleri bulunuyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada hamile kadınların yüzde 40'ı anemi hastası, her gün yaklaşık 810 kadın gebelik ve doğumla ilgili önlenebilir sebeplerden hayatını kaybediyor. Küresel Kadın Sağlığı Raporu kadınların daha sağlıklı ve uzun bir yaşam sürmesi için iyileştirilmesi gereken alanlardan birinin de beslenme olduğunu ortaya koyuyor. Sabah gazetesindeki köşesinde Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle yazdığı yazısında kadınların ergenlikten menopoza kadar yaşamları boyunca hastalıklardan korunmasını sağlayacak, sağlığını geliştirecek besinleri son bilimsel bilgiler ışığında anlattı. İşte Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez’in aktardıkları… 

AVOKADO: İçerdiği tekli ve çoklu doymamış yağ asitleri sayesinde yumurtlamayı engelleyerek kısırlığa neden olabilen yüksek östrojen ve düşük progesteron seviyeleri gibi hormonal dengesizlikleri önler böylece doğurganlığı artırır. Ayrıca avokado, vücudu hücrelere ve DNA'ya zarar verebilecek serbest radikallerden korumaya yardımcı olan bir antioksidan olan E vitamini açısından zengindir. Bu nedenle spermin hayatta kalması ve hareketliliği için gerekli olan sağlıklı servikal mukusu koruyarak yumurtanın rahme yerleşmesini kolaylaştırır. Avokado ayrıca kan basıncını düzenlemeye, stresi azaltmaya ve bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olabilecek iyi bir potasyum, magnezyum ve C vitamini kaynağıdır.

KURU ERİK: Kuru eriğin bağırsaklarımız için faydalı olduğunu biliyorduk ancak yapılan son çalışmalarda kemik sağlığına da iyi geldiği bulundu. Menopoz sonrasında kadınlarda östrojen seviyelerinin düşmesiyle birlikte oksidatif stres ve inflamasyon artıyor. Bu da kemiklerin zayıflamasına neden olarak kemik kırıklarına yol açabiliyor. Günde 10 tane kuru erik yemek içeriğindeki fenolik bileşikler sayesinde inflamasyonu ve oksidatif stresi azaltıyor, antioksidan enzim aktivitesini çoğaltıyor ve kemik mineral yoğunluğunu artırarak kemik kaybı riskini azaltıyor.

BROKOLİ: Her sekiz kadından birinde görülen meme kanserine brokoliyle savaş açabileceğinizi biliyor muydunuz? Kanser hücrelerinin ölümüne sebep olmasının yanı sıra yeni kanser hücrelerinin oluşmasını da engelleyen brokoli, meme kanserine yakalanma riskini azaltıyor. Brokolide bulunan antikanser özellikteki izotiyosiyanat bileşeninin hem menopoz öncesi hem de menopoz sonrası kadınlar arasında daha düşük meme kanseri riski ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Brokoli filizleri ise brokoliye göre 30 kat fazla izotiyosiyanat içermektedir.

KIRMIZI ET: Adet döneminin başlamasıyla birlikte ergenlik dönemindeki kız çocukları, hamile ve emziren kadınlar demir yetersizliği konusunda risk altındalar. Bu durum kadında fiziksel çalışmada azalma, üretkenlikte düşüş, çabuk yorulma, saç ve tırnak sağlığında bozulma görülmesine neden oluyor. Hamilelik dönemi boyunca da demir ihtiyacı iki kat artar. Eğer bu ihtiyaç karşılanamazsa anemi, erken doğum, düşük doğum ağırlıklı bebek, annede yetersiz kilo kazanımı gibi sağlık sorunlarına neden olarak anne ve bebeğin ölüm riski artar. Bu nedenle vücutta emilimi yüksek olan hem demiri yüksek oranda içeren kırmızı eti özellikle demir eksikliği riski olan kadınların düzenli olarak tüketmesi gerekiyor.

YEŞİL YAPRAKLI SEBZELER: Ispanak, marul, roka gibi folik asit açısından zengin besinler özellikle sinir sisteminin gelişiminde önemli bir rol oynuyor. Hamilelik döneminde folik asitten yetersiz beslenen gebelerin bebeklerinde nöral tüp defekti hastalığı olan beyin ve omuriliği oluşturacak olan tüpün embriyonunun gelişimi sırasında düzgün kapanamaması sonucu gerçekleşen spina bifida görülüyor. Ayrıca bu dönemdeki yetersiz folik asit düzeyleri düşük riskini yükseltiyor